HABERLER » Röportajlar » Bu Eserlere Redhouse Ruhu Yansıdı | ALUMNI UAA - Üsküdar Amerikan Lisesi'nden Yetişenler Derneği

TÜLİN KOZİKOĞLU (UAA'86)

Çocuk kitabı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden olan Tülin Kozikoğlu, RedhouseKidz’den çıkan dört kitaplık serisi için, “inanılmaz bir sinerji yaşadık. Aynı ekolden gelmiş olmanın bir ayrıcalığı var,” diyor.

Kozikoğlu Meraklı Gezginler serisine dair süreci anlatıyor. İlk çocuk kitaplarını 1950’lerde yayımlayan Redhouse, yabancı eserleri Türkçeleştirerek işe başladı. Bugün çocuk edebiyatının önde gelen isimlerinin bir çoğunun yolu 80’li yıllarda Redhouse’tan geçti. 1999 yılında çocuk kitaplarına ara veren yayınevi, 2006 yılında bu kez Türk yöneticilerle tekrar kolları sıvadı ve RedhouseKidz adıyla çocuklarla buluştu. Üstelik birbirinden çarpıcı, estetik harikası Batılı kitaplarla çıktı karşımıza.

Bu yabancı kitapların ardından, geçtiğimiz yıl yayınevinin kaptan koltuğuna oturan Ebru Şenol, yayınevinin 1970’lerde yaptığı gibi, Türk yazar ve çizerlerin ortak çalışmalarına yönelme kararı aldı. Ve kapısını ilk çaldığı yazarlardan biri Üsküdar Amerikanlı oldu: Tülin Kulluk Kozikoğlu.

MERAKLI GEZGİNLER SERİSİ 2010 yılından bu yana çocuk kitapları yazan Kozikoğlu yayıneviyle çalışmalarını bakın nasıl anlatıyor: “RedhouseKidz benden kitap isteyince çok mutlu oldum, çünkü tam da istedikleri gibi bir proje vardı elimde...

Parmak sallamadan, çocukları eğlendirerek, hikâyenin içinde ilerlerken çocuğa hissettirmeden bilgi veren, eğiten bir dörtlü seri: Meraklı Gezginler serisi.” Yayınevinin Şirket Müdürü Şenol, devam ediyor: “SEV Okullarının know-how’unu kullanarak yaratıcı okuma etkinlikleri geliştirebileceğimizi düşündüğümüz için bu proje çok ilgimizi çekti. Eğitim koordinatörlerimizle beraber kitapların 1.-3. sınıflarda kullanımı için kılavuzlar geliştirdik. İlk iki kitapta çeşitli gündelik hayat mekânları tanıtılıyor çocuklara, üçüncü kitapta dünya üzerindeki ilginç köşeler, son kitapta ise mevsimler. İlk iki kitabın içinde kahramanlar çeşitli kapılarla veya pencerelerle karşılaşıyorlar ve o pencereler açılınca da arkalarında sakladıkları mekânları gösteriyorlar okura.

Üçüncü kitapta bir dürbün uzaklara; okyanus, kutup, çöl, tropik orman gibi görmedikleri yerlere götürüyor çocukları. Son kitapta da bulutlar aracılığıyla mevsim mevsim geziyor okur. Tabii, tüm bunlar bir öykü çerçevesinde gerçekleşiyor. Anlayacağınız, edebi tadından ödün vermeden bilgi sunan bir seri Meraklı Gezginler.”

YAZI YAZMA YETENEĞİ ALLAH VERGİSİ DEĞİL Tülin Kozikoğlu’nun son derece üretken bir yazar. Bu özelliği nereden geliyor? Acaba iyi yazmak Allah vergisi bir yetenek mi?
Kozikoğlu, yazı yazmanın bir mühendislik olduğunu söylüyor. ‘İlham geldi, ben de yazdım’ şeklindeki açıklamalara katılmadığını da sözlerine ekliyor. Sözü kendisine bırakalım:

“Yazı yazmak için elbette heves gerekiyor; belki buna ilham demek mümkün ama esas olarak yazı yazmak teknik bir iş. Doğuştan yetenek lazım mı diye sorarsanız, ben okul çağlarında edebiyatla ilgisi olan, yazan, çizen bir çocuk değildim. Otuz beşimden sonra eğitim alarak, çok okuyarak ve azimle çalışarak oluşmuş bir yazarlığım var.” Tülin Kozikoğlu, yazı yazmanın öğrenilebildiğine inandığı için olsa gerek, çocuklara yönelik yaratıcı yazı atölyeleri düzenliyor.

Ülkemizde çocukların daha çok okuması için çeşitli çalışmalar yürütülmesine rağmen, daha iyi yazı yazmak için herhangi bir çaba sarf edilmediğinden yakınıyor. “Oysa okumak ve yazı yazmak el ele yürüyen iki sevgili gibidir.” diyor.

SEV Okullarında verdiği, ‘Keyifle Okuyorum-Özenle Yazıyorum’ isimli 10 haftalık atölye çalışmasında çocuklarla yazarlık sırlarını paylaşıyor. Öykü yazmanın tekniklerini öğrettiği bu çalışmada çocuklara hikâyeyi bir matematik problemi gibi düşünmelerini öğütlüyor. “Nasıl matematikte toplama, çıkarma, çarpma ve bölme kullanarak problem çözüyorlarsa, burada da benzer bir durum var. Hikâye kurgulamak; karakter, mekân, sorun ve çözüm dörtlüsünü kullanarak mümkün. Kurguyu oluştururken bu dördünü nasıl etkili bir şekilde kullanacaklarını öğretiyorum. Ve bunu oyunlarla, etkinliklerle, gülerek, eğlenerek yaptırıyorum. Böylece yazı yazmanın zorlayıcı ve sıkıntılı değil, eğlenceli ve yaratıcı yüzünü gösteriyorum. Ve bunu yaparken, işlediğimiz konu her ne ise, onu en iyi şekilde uygulamış yazarların kitaplarını örnek olarak okuyorum. Böylece, okumakla yazmanın ayrılmaz bir ikili olduğunu görüyorlar.

Anlaşılan, yarının çocuk kitapları yazarları bu atölyelerden çıkacak. Kim bilir, belki bu derslerle yetişen çocuklar, tıpkı Kozikoğlu’nun Meraklı Gezginler serisindeki minik tırtıl gibi bir kelebeğe dönüşecek ve özgürlüklerini ararken yepyeni diyarlara yelken açacaklar.

https://www.ualyetder.org/tr/bu-eserlere-redhouse-ruhu-yansidi