DOLMABAHÇE VE BEYLERBEYİ SARAYLARI GEZİSİ 

3 NİSAN 2011 - PAZAR 

Saraylar gezisine katılan mezunlarımız aşağıdaki program çerçevesinde güzel bir gün geçirdiler:

İstanbul boğazını 1. Boğaz Köprüsü’nden geçerek ve rehberimizden boğaz hakkında bilgiler alarak Ihlamur Kasrı’na varıyoruz. Sabah kahvaltımızı Ihlamur Kasrı’nda yapıyoruz. 

Dolmabahçe Sarayı: Sultan 1. Abdülmecit tarafından yaptırılan sarayın cephesi, İstanbul Boğazı'nın Avrupa kıyısında 600 metre boyunca uzanmaktadır. Avrupa mimari üsluplarının bir karışımı olarak, Ermeni olan Garabet Balyan ve oğlu Nigogos Balyan tarafından inşa edilmiştir.1855 yılında tamamıyla bitirilen 5.000.000 altına mal olan Dolmabahçe Sarayı mevcut hiçbir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir. Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkârlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir. Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tonuna sahiptir. Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır. Meşhur Hereke ipek ve yün halıları, Türk sanatının en güzel eserleri,birçok yerde serilidirler. Avrupa ve Uzak doğunun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süslerler. Pırıl, pırıl kristal avize, şamdan ve şömineler sarayın pek çok odasında güzelliklerini sergilerler. Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir. 36 m. Yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 4.5 ton olan devasa kristal avize asılı durur. Saray koridorlarında Osmanlı dönemini yaşadığımız bu geziden sonra yemek için Kız Kulesi’ne geçiyoruz. 

Saray gezimizden sonra Kabataş tan tekne ile Kız Kulesi’ne geçiyoruz. Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu eşsiz yapı, İstanbul`un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmişiyle, Eski Yunan`dan Bizans İmparatorluğu’na, Bizans`dan Osmanlıya, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir. Kız kulesinden eşsiz boğaz manzarası ile rehberimiz boğaz hakkında bilgi aktarımı ve öğle yemeğimiz Kız Kulesi’nde. Yemekten sonra tekne ile Salacak’a geçiyoruz. Salacak’ta bizleri bekleyen aracımız ile Beylerbeyi’ne geçiyoruz. 

Beylerbeyi Sarayı: Sarayın cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır. Denize düşkünlüğüyle bilinen Sultan Abdülaziz ayrıca tavanları bol miktarda deniz ve gemi tabloları ile döşetmiştir. İki katlı yapı haremlik ve selamlık bölümlerini ihtiva eden 26 oda 6 salon ve 6 banyodan ibarettir. Otantik mobilyalar, halılar, perdeler ve diğer eşyalar olduğu gibi korunmuştur. Denize bakan cephe süsleri, bakımlı bahçe ve sarayın eşsiz manzarası keyifli bir gezi mekanıdır. Gezi sonrası sarayın bahçesinde kamelyalarda İstanbul Boğazını seyrederek bir süre dinleniyoruz. Ve buluşma noktamızda sizlerden ayrılıyoruz.